1 Mayıs 2010 Cumartesi

Panoramik Fotoğraf Nasıl Yapılır ??


Fotoğrafçılıkla sıkça duyduğumuz terimlerden biridir panoramik fotoğraf. Özellikle konuya hakim kişiler tarafından kullanılan bu terim, iki ya da daha fazla fotoğrafın tek bir karede birleştirilmesiyle oluşan görüntüye verilen addır. Oluşan fotoğrafın boyutu kare sayısı ile orantılı olarak artar. Bu da normal fotoğraflara göre en az 2 kat daha geniş kareler elde edeceğiniz anlamına gelir.

GENİŞ AÇI OBJEKTİFİN ÖNEMİ

Panoramik fotoğraflar iki ya da daha fazla karenin birleştirilmesinden meydana gelir. Panoramik fotoğraflar özellikle manzara çekimlerinde ya da tek karede fotoğraflayamayacağınız yerlerde çok iyi sonuçlar verir. Örneğin bir binanın önünde durup bütün genel görüntüsünü bu teknik yardımı ile almanız mümkün olur. Bunu çok geniş açı bir objektifle de yapabilirsiniz. Ancak belli maliyetleri göz önüne almanız gerekir. Ayrıca geniş açı, ‘distorsiyon’ adı verilen köşelerde görüntü bozulmasına yol açacaktır.

Bu tip fotoğrafları çekmek için öncelikle dijital bir fotoğraf makinesine ihtiyacınız var. Bu cihazın dahili panoramik fotoğraf çekim modunun olması işinizi kolaylaştıracaktır. Bu mod genelde ‘Scene’ adı verilen hazır çekim modlarının içinde bulunur. simgesi ise bilinen Panorama, günümüzde birçok kompakt dijital fotoğraf makinesi üreticisi tarafından desteklenen bir moddur. Eğer elinizde objektifi değiştirilebilir bir fotoğraf makinesi (dijital SLR) varsa onunla da panoramik fotoğraf çekebilirsiniz. Ancak kompakt bir ürünle daha kolay ve rahat sonuç alabilirsiniz.

TRİPOD OLMAZSA OLMAZ

Fotoğraf makinesinden sonra ihtiyacınız olan şey ise fotoğraf makinesi sehpası (tripod). Panoramik çekimlerden yatay eksenin kesinlikle değişmemesi gerekiyor. Yani yatay eksende yukarı ya da aşağı hareket fotoğrafın birleştirilme sırasında sıkıntı oluşturabilir. Bu bakımdan panoramik çekimlerde mutlaka ve mutlaka sehpa gerekir. Eğer yanınızda sehpa yoksa sabit bir zemine koyarak da bu tip bir çekim yapabilirsiniz. Ancak en iyi sonuç sehpa ile alınır.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Panoramik çekimlerde en önemli sorun konuya fazla yakın olmaktır. Eğer konuya fazla yakın olursanız objektifin dış bükeyliğinden kaynaklanan ‘bombeli’ görüntü sıkıntısı ile karşılaşırsınız. Ayrıca perspektif çizgileri tam olarak oturmak. Bu bakımdan tavsiyem bu tip çekimleri en az 10 metreden çekmeniz yönünde. Ağırlıklı olarak manzara çekimlerinde tercih edilen bu teknik işinizi kolaylaştıracak ve doğru sonuçlar almanıza yardımcı olacaktır. Kesinlikle kapalı mekanlarda ve küçük odalarda panoramik çekim yapmayı denemeyin. Kötü sonuçlar alırsınız.


AŞAMA AŞAMA PANORAMİK FOTOĞRAF

İlk yapmamız gereken şey çekim modunu panoramik olarak ayarlamak ve ürünü sehpaya ya da sabit bir yere koymak. Ekran görüntülerinde kullandığımız ürün olan Kodak EasyShare V1253’te bu tip bir mod bulunuyordu. Makine 3 kareye kadar fotoğraf çekip, bunları otomatik olarak birleştirebiliyor. Önce birinci kareyi çekiyor. Bu çekimin diğer fotoğraf çekimlerinden bir farkı yok.

Bir sonraki aşamada ise ikinci kareyi çekiyoruz. Bu çekim sırasında biraz önce çektiğimiz ilk karenin en sağ köşesi, ikinci karedeki ekran görüntüsünde en solda silik olarak görülüyor. Böylece fotoğrafın devamı için hizalama yapabiliyoruz. Bu tip ürünlerin çoğunda böyle bir özellik bulunuyor. Burada dikkat etmeniz gereken şey ise ilk görüntünün bitiş noktası ile ikinci görüntünün başlangıç noktasının denk gelmesi. Bu fotoğrafta görüntü bozulmalarını engeller ve devam eden kusursuz bir kare oluşturmanızı sağlar.

Üçüncü karede de benzer şekilde ikinci karenin en sağ bölümü mevcut görüntü üzerinde silik olarak görülür. Bu kareyi de çektikten sonra makine otomatik olarak fotoğrafları birleştirme işlemine geçer. Elimizdeki fotoğraf makinesi 3 karede birleştirse de bazı ürünlerde bu 4-5 hatta 6 ya da siz tamam deyinceye kadar sürebilir. Böylece 360 derecelik görüntüler de elde edebilirsiniz.

Son görüntümüz ise en son elde edeceğimiz görüntüyü gösteriyor. Biz burada 3 kareden oluşan bir fotoğraf elde ettik. Ama daha fazla kareden oluşan çok geniş fotoğraflar oluşturmak da mümkün. Çekimlerde hareket eden nesnelerin bulunmaması görüntünün akıcılığı açısından önemlidir. Bir önceki karede hareketli olan bir otomobil siz ikinci kareyi çekene kadar kadrajınızdan çıkabilir. Bu da akıcılığı bozabilir.

PANORAMİK MOD YOKSA NE YAPABİLİRİZ?

Şimdi ise eğer fotoğraf makinenizde panoramik çekim modu bulunmuyorsa (ya da kendisinin çekilen fotoğrafları birleştirme özelliği yoksa) neler yapabiliriz sorusuna cevap arıyoruz. Önce birbirini takip edecek şekilde ve sehpa ile 4 kare fotoğraf çekiyoruz (en az 2 olmak kaydıyla üst limit size bağlı). Ardından bunları bilgisayara aktarıyoruz. Sonra ister Photoshop (ki orta seviyede bilgi gerektiriyor) isterseniz de panoramik fotoğraf üretme yazılımları ile bu fotoğrafları birleştirmek gerekiyor. Biz ikinci yöntemi tercih ediyoruz. ArcSoft Panorama Maker yazılımı ile fotoğrafları birleştiriyoruz. Önce fotoğrafları yazılıma yüklüyoruz.

İkinci aşamada istersek birleştireceğimiz fotoğraflarla ilgili parlaklık ve kontrast düzenlemeleri yapıyoruz. Daha sonra Next tuşuna basarak devam ettiğimizde yazılım fotoğrafları birleştiriyor ve bize bazı ince ayarlar yapabileceğimiz bir menü getiriyor. Bu menüde bulunan Fine Tune – İnce Ayar seçeneği ile birleşim noktalarını düzenleyebiliyoruz. Gerekli düzenleme ve düzeltmeleri yaptıktan sonra Finish tuşuna basınca elimizdeki karelerden meydana gelen panoramik fotoğraf hazır hale geliyor.


28 Nisan 2010 Çarşamba

Duman Fotoğrafı Nasıl Çekilir..

Öncelikle şunu belirteyim ki. Profesyonel olan arkadaşların duman fotoğrafları çekmesi için 400-500 watt ışık kaynağına ihtiyaç yokmuş, bunu anladım. Ve sizede anlatmak istedim. :)

Gerekli malzemeler:

1. Manuel ayarlı compact-slr fotoğraf makinesi. :)
2. 1 kutu tütsü. :)
3. Makinemizi sabitlemek için bir tripot.
4. Siyah bir kumaş.
5.Kumaşı asacak bir sandalye.
6.Karanlık bir oda. (banyo bunun için uygundur sanırım.) :)
7.Birazda sıvı yağ. :)

Çekime Başlıyoruz.

Öncelikle karanlık odada, makinenizi tripota sabitleyin. Manuel makinenizin ayarlar kısmından Flash ayarını olabildiğince kısın. Gördüğünüz fotoğraf -2/3 gibi bir ayarda çekildi.

Siyah Kuması Sandalyeye asıp makinenin önüne koyun. Duman fotoğraflarında arka plan çok önemli olduğu için bu maddeyi ihmal etmeyin. Daha sonra 3-4 tütsüyü güzelce yağlayıp duman çıkarmasını sağlıyorsunuz. Yağmanızın sebebi dumanın daha kalın bir şekilde çıkması içindir.


Duman renklendirmelerini ps vb. programlarda hue-saturation bölümünden yapabilirsiniz.

Not: Mümkün olduğunca çok deklanşöre basın. Çünkü dumanın şekli devamlı değişmektedir.
Dipnot : Diğer sorularınız için selcukdemirci@turk.tc veya www.sdemirci.com iletişim bölümünden sorularınızı bana iletebilirsiniz. Cevabınız blog sayfamda yayınlanacaktır.

Kolay gelsin...

Gece Fotoğrafları.


Hemen her fotoğraf makinesi sahibi, bir ya da birkaç kez gece çekimi yapmayı denemiştir. Bu denemelerin büyük bir çoğunluğu ise başarısızlık ile sonuçlanmıştır. Halbuki gece çekimlerinde dikkat edilecek bir iki ufak ayrıntı ile sonuçlar düzelebilirdi. Bunun sebeplerinden birisi hemen hiçbir gece karesi bir diğerine benzemez (eğer sabit bir obje fotoğraflamıyorsak). Bir diğeri ise çekilen fotoğrafın ne çıkacağını çok zor kestirebilmesidir.Şimdi hep beraber gece çekimleri tekniklerine değinelim.



Bir gezidesiniz ve karşınız da yapay ışıklarla aydınlatılmış tarihi, turistik ve ya resmi binalar var, bütün bunlarla beraber hafif bir yağmur yağmış, yollar ışıl ışıl, otomobillerin far ve stop lambalarından yansıyan ışık demetleri yerlerde yansıyor. İşte tam burada yanınızda bir tripod ve fotoğraf makineniz var ise harika fotoğraflar çekeceğiz demektir.



Öncelikle film (duyar kat) insan gözünden farklı çalışır, yani insan gözüne giren bir ışık demeti, bir süre sonra yok olurken, film üstünde eğer üstüne daha güçlü bir ışık gelmez ise sabit kalır. Bu yüzden gece çekimi yaparken birçok siluet oluşur, araba farları ya da stop lambaları uzar gider.



Gece fotoğraf çekmek için seçeceğimiz poz süresi (enstantane), saniyenin kesirleriyle değil (1/125, 1/60,.) saniyelerle (1, 2, 4, 8,.) ifade edilir, bu yüzden gece çekimleri için kullanacağımız fotoğraf makinesinin biraz üst model olmasında fayda olduğu bir gerçektir. Kimi kompakt (pocket) makineler de makinenin pozlama süresine ya da otomatik flaş kullanımına hükmedemediğiz için gece çekimi yapmak bir azap haline dönebilir.



Makinemizin pozlama süresine, diyafram ayarına hükmedebildiğimizi düşünerek devam edelim. Gece, gün içine göre çok az ışık olduğundan alışıla gelmiş makine çekim teknikleri yetersiz kalacaktır. Öncelikle eğer gece çekimlerinde acemi iseniz mutlaka yanınızda bir tripod olması gerekir. Biraz daha fazla kare çektiyseniz geceleri tripod yerine çevrenizde görebileceğiniz düz zeminlerden, elektrik ya da tabela direklerinden nasıl faydalanacağınızı keşfetmiş olacaksınız ki bu keşifler ile gece çekimlerinin tadına daha da varacaksınız.

Makineniz de otomatik çekim modu’nun (P) olduğunu düşünürsek işimiz nispeten çok kolay demektir. P konumun da makine ortam ışığına göre en uygun enstantane (perde açılıp kapanma hızı) ve diyafram (duyar kat üstüne düşecek ışık şiddeti) ayarlarını kendisi yapacak ve size sadece deklanşöre basmak kalacaktır.


Bazı makinelerde P nin yanı sıra zaman öncelikli anlamına gelen T konumu da vardır. T konumun da makine sizin belirleyeceğiniz enstantane hızına göre uygun diyaframı otomatik olarak ayarlayacaktır.

Yine bazı makineler de diyafram öncelikli çekim anlamına gelen A konumu bulunur. Bu komunda makineniz kullanmak istediğiniz diyafram değerine göre enstantaneyi kendisi tespit edecektir. A konumunu iyi kullanmak için fotoğraf makinenizden daha çok kullandığınız objektifleri çok iyi tanımanız gerekir.

Bunlarla beraber makineniz de bulp (B) konumu varsa yukarında ki diyafram ve enstantane ayarlarınızı kendiniz yapabilirsiniz demektir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken faktörler biraz daha artacaktır. Öncelikle yanınızda kilitli deklanşör olmalıdır. Aksi halde B konunda fotoğraf çekebilmek için sürekli deklanşöre basılı tutmak gerektiği için makine tripod üstünde bile olsa mutlaka titreyecektir. Bu titremenin sebebi ortam da bulunan hareketli araçlar olabileceği gibi kalp atışınız bile olabilir.



Gece çekimlerinizde ki ilk denemeleriniz de makinenizin pozometresine güvenmekten başka yapacağınız bir şey yoktur. Bununla beraber vizörden bakarak yaptığınız kadrajda patlayan (çok şiddetli gelen ortam ışığı) ışıklar tespit edilip vurgulamak istediğiniz noktadan ölçüm yapmanız faydalı olacaktır
Gece fotoğraflarının ilginçliğini artırmanı yollarından biri harici ışık ya da dışarıdan flaş kullanımıdır. Bu teknikte normal poz süresi içerisinde flaşın patlatılarak ya da harici ışık kaynağı kullanılarak obje aydınlatılır. Bu harici kaynak kullanımı film üstüne düşen ışık şiddetini değiştireceği için diyafram değeri ile oynamak gerekebilir. Harici flaş kullanımında dikkat edilecek en önemli unsur, bazı fotoğraf makineleri ile tümleşik gelen (pop-up) flaşların bu iş için uygun olmadığıdır. Bu tür flaşlar anı çekimlerinde kullanılabilecek 4-5 metre mesafede etkilidir.

Gece fotoğrafı için uygun zamanlardan biri güneşin batışından birkaç saat sonraki süredir. Bu süre uzatılırsa gökyüzü gereğinden fazla kararacağından fotoğraf üstünde gökyüzü gereksiz karanlık bir boşluk olarak görülecektir. Bu belirleyeceğiniz kompozisyon ile bütünleşik olması durumunda hoş olabilir ama genellikle göze batar, bununla beraber gecenin ilerleyen saatlerinde evlerdeki ışıklar kararacağından ortam ölü bir şehir gibi görülecektir.

Gece çekim yaparken dikkat edilecek en önemli unsurlardan biri ağır bir tripod kullanımıdır. Ağır tripod’u taşımak zor olacaktır ama çekim sırasında ataleti yüzünden daha kararlı davranacaktır. Bir diğer önemli husus ise gece çekimine giderken yanınızda bir arkadaşınızın olmasıdır, gerek çekim yaparken makine ayarlarınızı yazma işinde size yardımcı olacaktır hem de siz çekim yaparken makinenize ve size göz kulak olma görevini üstlenecektir.

Makro Fotoğraf...

Makro, temel olarak bir objeyi çok yakından çekmek olarak tanımlanabilir. Aslında bunun bir ölçüsü de vardır ve 1:1’dir. Yani bir obje, 36x24 mm boyutlarındaki filme sığacak şekilde, gerçek büyüklüğü ile çekildiğinde makro olarak tanımlanmalıdır ama günümüzde close-up (yakın plan) veya 1:1’den daha büyük yakınlaştırmalara bile makro diyebiliyoruz.
Makro çekim, lens kapasitesi ve makinenin yetenekleri ile ilgilidir. Günümüzde dijital fotoğraf makinelerinin çoğu makro çekim moduna sahiptir ama kimyasal (analog) makinelerin kendisi, doğrudan bu yeteneğe sahip olmaz. Onlarda, lensin modeli bu olanağı sağlar.

Her ne kadar makro 1:1 olarak tanımlansa da, günümüzde yakın plan her çekim makro olarak değerlendiriliyor. Oysa bu tip yakın plan çekimlere close-up adı verilmektedir. Ama makro çekeceğimiz her objenin 36x24 boyutlarında olmasını da bekleyemeyiz.



27 Nisan 2010 Salı

Damlanın Suyla Buluştuğu An...

Eğer sizde böyle bir fotoğraf çekmek istiyorsanız,

1. En yakın arkadaşınızı arayıp, size yardımcı olmasını isteyin.:)

2. Arkadaşınız gelene kadar, bakkaldan bi koşu yumurta poşeti alıp gelin.:):)

3.Yayvan bi tepsinin içini güzelcene suyla doldurun ve yere dökmeden çalışma alanınıza getirin. :):)

4. Bakkaldan aldığınız yumurta poşetini güzelce su doldurup ağzını bağlayın. :)

Şimdi, çağırdınız arkadaşınız geldiyse yumurta poşetinde iğneyle küçük bir delik açıp yukardan tepsiye damlatmasını rica edin. Eğer gelmediyse poşeti bi yere sabitlemeniz gerekir. Poşetteki su tepsiye damlarken makro objektifli makinenizi bir tripota sabitleyip flash ayarlarını yükseltiniz. Ve netleme yapmak için damlanın düştüğü bölüme önce kalemle netleyin sonra damla ritmik şekilde düşerken sizde ritmik şekilde deklanşöre basın. Ve sakın 50 tane fotoğraf çekip kalkmayın. Mümkün olduğunca çok deneme yapın. Ne kadar denerseniz o kadar başarılı fotoğraflar çıkacaktır..

Haydi kolay gelsin. :)

Bir Damlanın İçine İSİMLERİN EN GÜZELİ'ni nasıl Yerleştirdik..?


Öncelikle; damlanın içinde oluşturmak istediğin bir nesne vb. bir cismi düşünün.

Makro objektif takmış olduğunuz makinenizi, bir tripota sabitleyin. Damla gereğinden fazla titreyeceğinden, damlayı oluşturacak şırıngayıda, sabitlemelisiniz.

Daha sonra, damlanın içinde oluşacak nesneyi, oluşturduğunuz damlanın arkasına ters bir şekilde sabitleyin. Unutmayın! Damla düz bir cismi ters- ters bir cismi de düz çıkarır. Nesneyi damlanın içinde nasıl görmek istiyorsanız, ona göre ileri veya geri çekerek kadraja alın.

Püf Noktalar.. :)

Şırınganın iğnesini olabildiğince büyük alın.. Eğer eczacı;
- Hayvan içinmi?' diye sorarsa, yanınızdaki arkadaşınızı işaret ederek,
- Hayır arkadaşım için.' demeniz yeterlidir. :):) Bu sayede %50 indirim kazanmış olursunuz.. Benim için öyle oldu. :):)

Selçuk Demirci Kimdir?
























Selçuk Demirci;

Fotoğraf sevdalısı 18 yaşında bir genç.
Fotoğraf çekmeyi çok seven ve her fırsatta makineyisini alıp yollara düşen bir çatlak. :)

Asıl mesleği, inşaat teknikerliği. Fotoğraf onun en büyük rekreasyonu.

Fotoğraf için yaptığı işler çekmekten ibaret değil. Fotoğrafla alakalı tecrübe paylaşımı, teknik konularda açıklamalar ve kendi gibi genç-amatör fotoğrafçılara her konuda yardımcı. Bu blogda yine genç-amatör fotoğrafçılar için daha çok bilgi paylaşımında bulunmak amaçlı oluşturuldu.

Kişisel Fotoğraf Galerisi.

www.sdemirci.com

Teşekküler :)